Seda Taşkın tahliye edilmedi, mütalaa açıklandı

Gazeteci Seda Taşkın 3. duruşmasında da tahliye edilmedi. Savcı mütalaasında “üyelik” ve “zincirleme propaganda” suçlarından ceza talep etti

ÖZGÜN ÖZÇER

12.09.2018

 
 
MUŞ – Dokuz aydır tutuklu olan Mezopotamya Ajansı muhabiri Seda Taşkın’ın yargılandığı davanın üçüncü duruşması 12 Eylül 2018’de Muş 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada esas hakkında mütalaasını veren savcı, Seda Taşkın’ın “örgüt üyeliği” ve “zincirleme propaganda yapmak” suçlarından cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme, Seda Taşkın’ın tutukluluğunun devamına hükmederken, avukatların savunmaları için süre talebi üzerine davayı erteledi. Bir sonraki duruşma 10 Ekim 2018’de görülecek.
 
“Bu suçlamalarla kimse gazetecilik yapamaz”

Duruşmaya tutuklu bulunduğu Ankara Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nden SEGBİS ile bağlanan Taşkın, dava kapsamında yalnızca gazetecilik faaliyetlerinden dolayı yargılandığını söyledi. Basın kartıyla Türkiye’nin birçok yerinde haber yaptığını belirten Taşkın, hakkındaki dosyada tek bir haberinin bile yer almadığını vurgulayarak “Ben gazeteciyim. Sırf mesleğimi icra ettiğim için özgürlüğümden mahrum bırakıldım. Bu suçlamalarla kimse mesleğini yapamayacak hale gelir” ifadelerini kullandı. 

Ağırlıklı olarak kültür haberleri yaptığını söyleyen Taşkın, 2017’nin Aralık ayında Muş’a Varto Kültür ve Dayanışma Derneği hakkında haber yapmak için geldiğini ancak yaptığı görüşmelerin dosyaya konulmadığını ifade etti. İddianamede sosyal medya hesaplarından sadece politik haberler paylaşımı yapıyormuş gibi gösterildiğini, ancak çok sayıda kültür haberi de paylaştığını belirten Taşkın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sosyal medya hesaplarımdaki fotoğrafların hepsi haber uzantısıdır. Bunlar arasında benim bir tane haberim dahi yoktur.”

Sise Bingöl ile görüşmesinin haber takibi olduğunu söyleyen Taşkın, “Van’da bir haberle ilgili bir avukatla görüşmem bile suç unsuru olarak dosyama girmiş” dedi. Taşkın, telefonunda yer alan ve iddianameye giren video görüntüleri ve ses kayıtlarının ise yayımlanmamış haberlerine ait olduğunu ifade etti.
 
“Bütün deliller çürütülmüştür”

Seda Taşkın’ın avukatlarından Ebru Akkal ise iddianamede yer alan delillerin gerçeği yansıtmadığını söyledi. “Daha önceki savunmalarımızda ilk tutanaktan son belgeye kadar tüm deliller çürütülmüştür” diyen Akkal, savcının esas hakkındaki mütalaasını ise “fantastik” olarak değerlendirdi. Akkal, “Müvekkilim dokuz aydır tutuklu. Gözaltından sonra verilen adlî kontrol kararından bu yana dosyaya bir tane belge bile eklenmedi. Müvekkilim adlî kontrol hükümlerini eksiksiz yerine getirmesine rağmen tutuklandı” ifadelerini kullandı.

Dosyada Taşkın’a ait herhangi bir haber bulunmadığını vurgulayan Akkal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Müvekkilim haber paylaşmış, müvekkilimin paylaştığı haberi yapan kişi beraat etmiş ama müvekkilim örgüt üyeliğinden suçlanıyor. Röportaj yaptığı kişi değil, hakkındaki dosyalar nedeniyle müvekkilim örgüt üyeliğinden suçlanıyor. Röportaj yapmadan önce adlî sicil belgesi mi istesin? Mütalaa gerçekle bağdaşmıyor. Ceza hukuku niyet okuma hukuku değildir. Böyle olursa, bir fikrin yorumlanması nedeniyle herkes ceza alacaktır. Teknik takip gibi hiçbir kanıt yok, terörle mücadele oturmuş ve müvekkilimin sosyal medya hesaplarını incelemiş. Başkasına ait paylaşımlardan müvekkilim sorumlu tutuldu. Mahkemenize onlarca emsal karar sunduk. İddianamenin esasında tamamıyla reddedilmesi gerekiyor.”

Tutukluluk hâlinin sürmesinin Seda Taşkın’ın “anayasal haklarının gasp edeceğini” söyleyen Akkal, tahliye talebinde bulunarak esas hakkında mütalaaya karşı savunma hazırlamak için ek süre istedi.

Tahliye talebini değerlendiren mahkeme, Seda Taşkın’ın tutukluluğunun devamına hükmederek duruşmayı erteledi. Mahkeme, Seda Taşkın’ın günlük hayatında kimliğindeki “Seher” adı yerine Seda ismini kullandığına dair avukatların tanık dinlenmesi yönündeki talebini reddetti. Ayrıca, emniyet.gov.tr uzantılı bir mail adresiyle yapıldığı ortaya çıkan ihbardan sonra toplanan delillerin usulsüz olduğu, bu gerekçeyle de dosyadan kaldırılması gerektiği yönündeki talebi de mahkeme bir kez daha reddetti. Davada esas hakkında savunmaların yapılacağı bir sonraki duruşma 10 Ekim 2018 saat 10:45’te görülecek.