“İşte AKP’nin adaleti”

Cumhuriyet gazetesinin manşetinde, “İşte AKP’nin adaleti” başlıklı haber yer aldı. “Bakanlığın gizlenen verileri ortaya çıktı. Belediyelere yardımın yüzde 97’si Cumhur’a” üst başlığıyla verilen haberde şu ifadeler kullanıldı:

“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın belediyelere araç ve nakdi yardım yetkisini kullanırken Cumhur İttifakı belediyelerine ayrımcılık uyguladığı, muhalif seçmeni cezalandırdığı verilere yansıdı. Son üç yılda 994 belediyeye yapılan 2 bin 628 araç yardımının yüzde 97’si Cumhur İttifakı’nın elindeki belediyelere gitti.

Yalnızca Konya’daki AKP-MHP belediyelerine 165 araç verildi. Ülke nüfusunun yarısından fazlasının yaşadığı kentleri yöneten muhalefet belediyelerine toplam 80 araç gönderildi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Torun, ‘devletin dini adalettir’ diyen Erdoğan’a ‘Sizin adaletiniz işte budur’ diye seslendi.”

Sözcü gazetesi manşetindeki, “Cumhur belediyelerine %97, Millet belediyelerine %3 devlet yardımı verildi” başlıklı haberinde, “Erdoğan, Yargıtay binasının açılışında ‘Devletin dini adalettir’ dedi ama hiç de öyle değil. Çünkü iktidar, belediyelere yardımda ayrımcılık yapıyor.

Örneğin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, son 3 yılda 994 belediyeye 2628 araç yardımı yaptı. Araçların yüzde 97’si, çoğu AKP’li olmak üzere Cumhur İttifakı belediyelerine verildi. Millet ittifakı belediyelerine yani muhalefete ise sadece yüzde 3 oranında yardım yapıldı.

CHP Milletvekili Seyit Torun, ‘Tarafsız olması gereken bakanlık, açıkça partizanlık yaparak görev suçu işlemektedir. Hani devletin dini adaletti. Sadece Konya’daki AKP-MHP belediyelerine 165 araç verilirken muhalefetteki tüm belediyelere 80 araç gönderilmiş’ dedi” ifadelerine yer verdi.

“Tüm ülke Diyanet’e zimmetli”

Birgün gazetesinin manşetinde, “Tüm ülke Diyanet’e zimmetli” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:

“Kuran kurslarına maddi yardım karşılığında, ‘Cennetten ev’ vaat eden Diyanet’in altı aylık kira gideri 5 milyon TL’yi aştı. İdare, 2021’in kira gideri olarak ayırdığı 9,2 milyon TL’nin 6,2 milyon TL’sini yılın ilk yarısında harcadı.

Diyanet İşleri Başkanlığı da diğer kamu kurumları gibi kiraya milyonları akıttı. Radyo ve TV birimlerinin hizmet binaları için 2019 yılında 8,8 milyon TL, 2020 yılında 9,8 milyon TL kira ödeyen idarenin kasasından 2021 yılının ilk yarısında kira için 6,2 milyon TL çıktı.

2021 yılı için ayrılan 12,9 milyar TL'lik bütçe ile çok sayıda bakanlığı geride bırakan Diyanet İşleri Başkanlığı'nın altı aylık yıllık kira gideri 5 milyon TL’yi aştı. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yüksek harcamalarına bir yenisi daha ortaya konuldu. İdarenin mali raporlarına göre, 2021 yılının ilk yarısında hizmet binaları ile araçlara toplam 6 milyon 213 bin TL kira ödemesi yapıldı. Başkanlığın 2021 yılının tamamında kira için ödeyeceği para ise 9 milyon 220 bin TL olarak hesaplandı.

Diyanet’in, ‘Hizmet alımları’ kalemine yazdığı kira giderine yönelik detaylar da mali raporlar ile paylaşıldı. Hizmet alımları harcamalarında Ocak-Haziran döneminde en yüksek payın yüzde 19,77 ile hizmet binası kiralama giderlerinden oluştuğu kaydedildi. Personel servisi kiralama giderlerinin toplam hizmet alımları harcaması içindeki payı ise kayıtlara yüzde 25,73 olarak geçti.”

“Puanlar düştü, kontenjanlar boş kaldı”

Evrensel gazetesi manşetinde, “Puanlar düştü, kontenjanlar boş kaldı” başlıklı habere yer verdi:

“YKS yerleştirme sonuçları eğitimdeki vahim tabloyu gözler önüne serdi. En iyi üniversitelerin en çok tercih edilen bölümlerine giriş puanları düştü, yüz binlerce kontenjan boş kaldı.

YKS’de tıp, diş hekimliği, eczacılık programlarının giriş puanları yaklaşık 50-60 puan düştü. Prof. Dr. Adnan Gümüş, ODTÜ’de geçen yıla göre giriş puanlarında 55, Boğaziçi’nde 47 puanlık bir gerileme olduğuna dikkat çekerek ‘120 bini dört yıllık lisans programları olmak üzere 200 bine yakın kontenjan boş kalmış bulunuyor’ dedi.

Eğitimde piyasacılığın, dinciliğin ve okulları kapatmanın sonuçlarının yaşandığına vurgu yapan Gümüş, ‘Okulları kapatıp, bilimsel içeriği boşaltırsak seneye daha kötüsü olur’ dedi. TTB’nin ısrarla, ‘Okullar açık tutulsun, aşılama artırılsın, sınıflar seyreltilsin’ çağrılarını hatırlatan Gümüş, ‘Çözüm, nitelikli ve bilimsel eğitimden geçmektedir’ dedi.”

“Doktora sahip çıkalım”

Karar gazetesi manşetindeki, “Doktora sahip çıkalım” başlıklı haberinde, “Salgına karşı 1.5 yıldır canla başla mücadele eden sağlıkçılar için ek aşı ödemesi sağlanacağı duyuruldu. Ancak Aile Hekimleri Federasyonu, sekiz farklı başlıkta konulan kriterler nedeniyle hekimler ve aile sağlığı çalışanlarının yalnızca yüzde 5’nin fondan faydalanabildiğini belirtti. Gelinen noktada Sağlık Bakanı’nın konuya el atarak durumu meslektaşlarının lehine çevirmesi yönünde beklenti oluştu.

Türkiye’de salgınla mücadelenin taşıyıcı kolonu sağlık çalışanları oldu. Can kurtarmak için canları pahasına çalışan kahramanlara sağlanan desteklere yönelik sıkıntılar ise öne çıktı. Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu 2. Başkanı Hacı Yusuf Eryazğan, Sağlık Bakanlığı’nın aile hekimleri için 3 bin, aile sağlığı çalışanları için ise bin 500 TL aşı ek ödemesi verileceğini ilan ettiğini hatırlattı. Ancak ödemeyi yalnızca yüzde 5’lik kesimin alabildiğini belirtti.

Kamuoyunun yanıltıldığını savunan Eryazğan ‘18 aylık süreçte 6 ay şartlı ek ödeme aktarıldı. Bunu aile hekimlerinin yüzde 20’si, son ek ödemeyi ise sadece yüzde 5’i alabildi’ dedi. Ek fonların sekiz şarta bağlandığını kaydeden Eryazğan düzenleme çağrısı yaptı: Yüzde 50 hiç almadı. Kalanlara da 200-500 lira şeklinde bahşiş gibi paralar yattı. Can havliyle çalışıp şehitler veren aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarına yapılanı kabul etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.