“Ankara katliamdan oldukça memnun!”
Gündemin öne çıkan haberleri Yeni Yaşam, Birgün, Cumhuriyet ve Karar’ın manşetinde yer buldu.
26.12.2022
Yeni Yaşam gazetesi manşetindeki, “Ankara katliamdan oldukça memnun!” başlıklı haberinde, “Fransa’nın başkenti Paris’te 23 Aralık’ta Ahmet Kata Kültür Merkezi’ne yönelik saldırıda Kürt kadın hareketinin öncülerinden Emine Kara (Evîn Goyî), Kültür Hareketi’nden Mîr Perwer (Mehmet Şirin Aydın) ve Abdurrahman Kızıl’ın katledilmesinin yankıları sürüyor. Başta Paris olmak üzere Avrupa’nın tüm kentlerinde ve Rojava’da Kürtler ve dostları ayağa kalktı. On binlerin yürüdüğü eylemler büyüyerek devam ederken, gözler Ankara’ya ve AKP-MHP iktidarına çevrildi.
Şimdiye kadar herhangi bir resmi açıklama yapılmazken, havuz basınında ‘PKK’liler vuruldu’ denilerek memnuniyet içeren bir tutum alındı. Kürt kamuoyu, dünyanın kınadığı katliam konusunda Ankara’nın sessiz kalmasını manidar ve üstlenme olarak değerlendiriyor. 9 Ocak 2013 yılında 3 Kürt kadının Paris’te katledilmesi ve MİT tarafından yapıldığına dair belgelerin ortaya çıkması, yine Kürtlere yönelik savaş politikalarına ağırlık verilmesi nedeniyle Ankara baş fail olarak görülüyor.”
“Saray destekli gerici abluka!”
Birgün gazetesinin manşetinde, “Saray destekli gerici abluka!” başlıklı haber yer aldı. Haberde şöyle denildi:
“İktisadi işletme gelirleri, müritlerinden topladıkları paralar ve kamu kaynaklarından aldıkları pay ile kasalarını dolduran cemaatler ile dini vakıf ve dernekler, Türkiye’nin dört bir yanını kuşattı. Muradiye Vakfı’nın okul sayısı 14’e, İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Derneği’nin temsilcilik sayısı ise 15’e ulaştı.
Türkiye’de çok sayıda dini yapılanma, iktidarın destek ve yönlendirmeleri ile toplumsal yaşamının tümünü ilgilendiren alanlarda söz sahibi kılındı. Okullardan hastanelere, cezaevlerinden kadın sığınma evlerine kadar birçok alanda etkisini genişleten cemaatlerin yarattığı karanlık, en çok çocukları ve gençleri etkiledi. Kamu kaynaklarından aldıkları pay, ticari işletme gelirleri ve müritlerinden topladıkları paralarla kasalarını dolduran dini vakıf ve dernekler, çok sayıda kentte bulunan temsilciliklerinin yanı sıra öğrenci yurtları ile de gençlere ulaşmanın kolay yolunu buldu.
Giderek derinleşen ve önlenemez hale gelen yoksulluk, çok sayıda genci dini vakıf ve derneklerin öğrenci yurtlarına adeta mahkûm etti. Kredi ve Yurtlar Kurumu’na (KYK) bağlı yurtlardaki kapasite yetersizliği ve fahiş ev kiraları nedeniyle on binlerce öğrenci cemaatlere ait yurtlara yerleşmek zorunda kaldı. Denetimden uzak cemaat yurtları, hemen her yıl kamuoyunda infial yaratan yeni bir olaya sahne olurken iktidar, milyonlarca yurttaşın, ‘Cemaat ve tarikat yurtları kapatılsın’ yakarışını duymazdan geldi.
BirGün’e değerlendirmelerde bulunan SOL Feminist Hareket’ten Ayşegül Uçar, ‘İktidarın ülkenin geleceğini tarikat ve cemaatlere peşkeş çektiğini’ savundu. Açık kaynaklardan edinilen bilgilerin dahi Türkiye’deki cemaat-tarikat sarmalını ortaya koyduğunu ifade eden Uçar, ‘İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in altı yaşındaki kızını evlendirmesi ve yıllar boyunca süren istismarın haberi tüm bu karanlığı gözler önüne bir kez daha serdi’ dedi.”
“Diyanet’e güvenen yok”
Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “Diyanet’e güvenen yok” başlıklı habere yer verdi. Haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Büyük çoğunluğu imam hatip ve ilahiyat mezunu kişilerle yapılan, Diyanet’in üst kademesinin de bilgisinin olduğu öğrenilen çalışmadan dikkat çeken sonuçlar çıktı. ‘Evren ve insanın varoluşu’ başlıklı çalışmaya katılanların yüzde 59.9’u Diyanet’in dini söylem ve tutumlarına şüphe ve tereddütle yaklaştı.
2023 bütçesi 35.9 milyar TL olan Diyanet’in son bir yılda aldığı personel sayısı 18 bini bulacak. Buna karşın kurum dini bir konuda bilgi almak isteyenlerin güvendiği adres olamadı. Ankete katılanların yüzde 75.5’i kitaplara, yüzde 57.5’i internete güveniyor. Din görevlilerine başvuru oranı ise yüzde 36.7.”
“İslam aleminin Taliban sınavı”
Karar gazetesi manşetindeki, “İslam aleminin Taliban sınavı” başlıklı haberinde, “Taliban liselerin ardından üniversitelerde de kadın öğrencilerin eğitimini yasakladı. Kadınların STK’larda çalışmasını askıya aldı. İslam’a en büyük zararı veren çağdışı anlayışın icraatlarına Müslüman başkentler sessiz kaldı. Afgan kadınlar hayatları pahasına ‘Eğitim İslami ve yasal hakkımız’ ve ‘Kadınları özgür bırakın’ sloganları attı.
Geçen yıl ağustos ayında 20 yıllık ABD destekli yönetimden ülkeyi devralan Taliban, resmen tanınmasa da uluslararası kamuoyunda muhatap kabul edildi. 16 aylık süreçte çok sayıda etkinlikte kabul edilen, muhatap sayılan yönetim verdiği sözleri tutmadı, çeşitli bahanelerle kadını sosyal yaşamdan sildi. Geçen 23 Mart’ta Taliban, kız öğrencilerin eğitim gördüğü ortaokul ve lise seviyesindeki kurumların açılacağı gün ‘Okulların İslam hukukuna göre açılması için yeni bir plan hazırlanana kadar kapalı kalacağını’ duyurmuştu. Afganistan Eğitim Bakanlığı karardan son anda vazgeçmişti. Aylar süren yasak daha da genişledi.
Taliban Geçici Hükümetinin Yüksek Öğretim Bakanlığı, 20 Aralık’ta tüm kamu ve özel üniversitelere gönderdiği talimat ile kız öğrencilerin eğitimlerine ikinci bir duyuruya kadar ara verildiğini duyurdu. Yüksek Öğretim Bakan Vekili Nida Muhammed Nedim, kız öğrencilerin eğitimlerinin askıya alınmasına örtünme, karma eğitim, seyahatler ve konaklama gibi konularda gördükleri sorunları gerekçe gösterdi” ifadelerine yer verdi.