“AB yanlısı grupların” fişlenmesini isteyen bir Kara Kuvvetleri Komutanlığı… Fişlemeyi kaymakamlıklardan istiyor, Genelkurmay da haberi doğruluyor.
AYM, AİHM kararlarını yok sayan, suçsuz birisine “müebbet” veren bir mahkeme başkanı bugün avukat olmuş. Bakalım kimleri nasıl savunacak…
12 Eylül “Kenan Evren rejimini” pişkinlikle sürdüren bir siyaset kurumu var… İktidar da muhalefet de bu “rejimden” memnun gözüküyor.
“Yetmez ama evet”i büyük bir günah gibi göstermek istiyorlar. Umut Kitabevi’nin bombalandığı dönemi aklamak peşindeler.
Bugün basılı medya neredeyse tümüyle siyasal iktidarın denetimine geçti. Kimsenin satın almadığı talepsiz bir unsur haline geldi…
Aydınlarla, sanatçılarla, fikir adamlarıyla, akademisyenlerle, muhaliflerle uğraşmaktan vazgeçmediler ve hep muhbir vatandaşlar yarattılar.
Herkes bu vatanı diğerinden fazla sevdiğini iddia edip, kendi gibi düşünmeyene sövüp saymasa ülkenin durumu bu mu olurdu?
Yüzyıldır Cumhuriyet’i demokratikleştirmeyen bir siyaset kurumu, sorun da çözemez, ülkeyi de yönetemez.
Keme mantarı hakkında yazı yazılabilen, insanların bundan keyif alabildiği, sevincin ve umudun coştuğu yıllar...
Küreselleşme, can acıtıcı eşitsizliklere, türlü zorluklara, derin krizlere rağmen ‘insan odaklı’ bir dünyaya doğru yol alıyor...
Güncel bilgilerilerden /duyurulardan haberdar olmak için mail listemize kayıt olun.