“Hile” avcının silahıdır. İnsanlık bu yeteneğini kaybettiği gün, bildiğimiz insanlıktan söz edemeyiz.
Albert Camus sever misiniz? Çok sevdiğim yazarlardandır ve bu da onun sözüdür: “İnsanı savunuyorum. Çünkü düştüğünü gördüm.”
“Sözleşme, bütününe baktığımızda ayrımcılık ve eşitlik bağlamında lgbtiq+’ları da kapsıyor, şiddet ve ayrımcılığa karşı koruyor.”
Dileriz cehennemin kapıları kapanır ve bu ülkeye, yüz yıldır hasret kaldığımız, AB standartlarında gerçek bir demokrasi gelir…
19 Ocak, Hrant Dink’in öldürüldüğü gün. Her yıl Agos gazetesi önünde, soğukta toplanılır.
Tanımların hepsi kimliğin parçalarını yok etme çabası olarak kabul edilebilir mi? Peki dil ne işe yarayacak o zaman?
Böyle güzel bir insana kıyan ve bununla ödeşmeyen bir toprak iflah olmaz. Olmuyor. En çok bunu bilmek içimi acıtıyor.
Duymayan, bilmeyen, görmeyen kalmadı değil mi? Hrant Dink cinayeti bir devlet cinayetidir.
Milli Güvenlik Kurulu ve Genel Sekreterliği zihniyeti bugün değişti mi? Yoksa aynı yönetim modeli değişik aktörlerle sürdürülüyor mu?
Lotte Lenya’nın yanıtını işitiyorsun içinde: “Merak etme sen güzelim. Ben ateşin ta kendisiyim. Kimse beni yakamaz.”
Güncel bilgilerilerden /duyurulardan haberdar olmak için mail listemize kayıt olun.