Turan ikilemleri: Önce kiminki?

Macaristan’ın aşırı sağ partisi Jobbik’in lideri Vona, “Bozkurt” işareti yaptığı bir fotoğrafının gündem olmasıyla zor zamanlar yaşıyor

SEZİN ÖNEY

28.10.2016

 
Bir milliyetçinin diğeri ile ne alıp veremediği olabilir ki? Bir milliyetçiyi, elbette ki, en iyi bir diğeri anlayabilir…Öyle değil mi?
 
Pek öyle gözükmüyor…
 
Macaristan’ın aşırı sağ partisi Jobbik’in lideri Gábor Vona, Ülkücülerin “Bozkurt” işaretini yaptığı bir fotoğrafının ülke basınında gündem olmasıyla zor zamanlar yaşadı, yaşıyor. İlk bakışta, Macar kültürünün özünü; yani Orta Asya genetiğini yaşaması gerektiğini düşünen bir partinin “karizmatik” lideri olarak Vona’nın, “Bozkurt” işareti yapması olsa, onun ideolojik çizgisine ters düşebilir mi hiç?
 
Düştü bile; zira, şu haberler Macaristan medyasında yer alınca, Vona “Benim, Bozkurtlar ile hiçbir bağlantım yoktur” diye açıklama yapmak zorunda kaldı.
 
Macaristan’da medyaya yayılan haberlere bakalım:
 
“Jobbik lideri, aynı zamanda Bozkurtların onursal üyelerinden biri. Bozkurtlar, kötü şöhrete sahip bir Türk terör örgütü. 1970 ve 80’lerde yüzlerce kişiyi öldürmüşler. Papa İkinci Jean Paul’a da suikast düzenlemişler. Vona da, onların tipik selamlamasını benimsemekte gecikmedi”.
 
Dahası, Bozkurtlara yönelik suçlamalar bununla da bitmedi;
 
“Bozkurtlar terör örgütü, Komünist dönemlerde Sovyetler ilintili gizli istihbarat servisi ile de iletişimde olarak Macar halkının zarar görmesine neden oldu“ denildi. Ayrıca, haberlerde, Macaristan’ın medya kaynaklı ve diğer arşivlere göre, Türkiye ile Almanya arasında, Macaristan üzerinden insan kaçakçılığı yapan şebekelerle, “Bozkurtların“ ilintisinin olduğu öne sürüldü. Aynı şebekelerin, eroin ve silah kaçakçılığı yaptığı da iddia edildi. Bu şebekenin liderlerinden, İsmail Oflu’nun yıllarca Budapeşte’nin eski meşhur otellerinden Gellért’de, eski Demir Perde istihbaratı aracılığı ile kaldığı da yazıldı.
 
Jobbik şu an Macaristan’ın üçüncü büyük partisi. Irkçı söylemleri, paramiliter örgütlenmeleri ve hatta, iddialara göre, “Nazi sempatizanlığı” ile Avrupa Birliği çapında tepki çekiyor.
 
Vona’nın kendisi ise, fotoğrafın kendisiyle alakası olmadığını, nasıl ortaya çıkığını bilemediğini ve “söz konusu örgüt” (Bozkurtlar) ile ilgisinin olmadığını, bu tarz iddialarda bulunanları da kınadığını bildirdi. Buna karşılık, “Türk-Macar dostluğunun parlamenter çerçevede olumlu biçimde yürüdüğüne” de işaret etti.
 
Jobbik, Macaristan’da, muhafazakâr sağ-popülist Fidesz hükümetinin, göçmenlere ve mültecilere karşı son derece kısıtlayıcı politikalarına bile karşı; bu politikaları çok yumuşak buluyor. Fidesz’in mülteci-göçmen kısıtlamalarına giden anayasa değişiklikleri teklifine destek vermek için de, “maddi imkânları olan göçmenlerin dahi dışlandığı”, salt Macar kanı taşıyanların ülkede ikâmet etmesine izin verecek düzenlemelere yönelmek taraftarı.
 
Öte yandan, Jobbik’in üyelerinin 2013’te Türkiye’ye gelerek, Alparslan Türkeş’in mezarını ziyaret ettiği de biliniyor. Macaristan’da, yaz aylarında düzenlenen, Jobbik’in de çok önemsediği ve Turan halklarının ortak toplantı günü ilan edilen “Kurultaj” (Kurultay) da 2016 yazında, TİKA sponsorluğunda gerçekleşmişti.